Gıda fiyatları yeni bir artış dalgası yolculuğunda. Döviz kuru canlanmasının ve asgari ücrete gerçekleşecek olan zammın etkisiyle fiyatlar bir kez daha tırmanışa geçecek.
Son zamanlarda döviz kuru kıpırdanmaları ve yakıt fiyatlarına yapılan artışlar, asgari ücrete getirilecek olan zamla işçilik maliyetlerinin daha da kabaracağı düşüncesi eşliğinde yeni gıda fiyat artışlarının yaklaştığı sinyali verildi. Sektör temsilcilerinden peş peşe yapılan beyanatlarda yeni dönemde izlenecek olan rota konusunda vurgu yapıldı.
MAZOTA 5 LİRANIN ÜSTÜNDE ARTIŞ
Seçimlerin akabinde hızla yükselmeye başlayan dolar kuru, akaryakıt fiyatlarının da artmasına sebebiyet verdi. Geçen hafta mazota iki kez gerçekleşen zamın ardından yarın yeni bir zamın geleceği duyuruldu. Beklenen 1.64 TL'lik zamın ardından motorine seçimden bu yana 5 liranın üstünde bir zam uygulanmış olacak. Bu, taşıma ve nakliye giderlerini artıracak.
UN, YAĞ, ŞEKER VE MAZOTA ZAM YOLDA
Türkiye Ziraatçılar Derneği (TZD) Genel Başkanı Hüseyin Demirtaş, konuyla ilgili yaptığı son dakika açıklamasında, “Kurun nerede duracağını kestiremediğimiz için fiyatlara yansıması ne kadar olur, bu noktada tahmin yürütemiyoruz” diyerek ithalata dikkat çekti ve "Soya, yağlı tohumları ithal ediyoruz. Onları ithal etmezsek karma yem üretimini gerçekleştiremeyiz. Saman ve otu yurtdışından getiriyoruz. Yılda 50 milyon ton ota ihtiyaç var ve bunun 25 milyon tonu ithal ediliyor. Mazot ithal. Pamuk ve ayçiçeği ithalatının yarısı. Yaş çaya %64 zam verilirken buğdayda belirlenen taban fiyat kabul edilemez."
TMO'nun geçen yıl ciddi stok oluşturduğunu, ancak ne kadar ürünün stoklandığını bilmediklerini belirten Demirtaş, "Bu yıl devlet 20.5 milyon ton buğday üretimi bekliyor. Ancak zamanlama hatası yüzünden ve seller nedeniyle bu miktar 20 milyon tona düşebilir. Bu maliyet artışları, elektrik, doğalgaz, asgari ücret artışı eklenince ekmek fiyatı gramajına göre en az 8-10 lira olabilir." dedi.
Beklenen zamlar hakkında bir açıklama da Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Remzi Suiçmez'den geldi. Suiçmez yaptığı açıklamada döviz kuru artışının yeni başladığını belirtti ve "Mazot, gübre, ilaç, tohum, yem gibi girdilerin fiyatları artıyor. Bu durum tabii ki ürün fiyatlarını yükseltecek. Buğdayda belirlenen taban fiyat çok düşük, üretimden vazgeçen çiftçi sayısı artacak. TMO deposunda ne kadar stok olduğunu, bu yıl ne kadar ürün alacağını bilmiyoruz. Çiftçiler şu anda TMO'dan randevu alamıyor. Buğday taban fiyatı geçen yılki enflasyona göre belirlenmiş olsaydı, primle birlikte 11 liranın üzerinde olacaktı. Çiftçiler bu yıl buğdayı bolca ekti. Ancak eğer maliyetini karşılayamazsa, gelecek yıllarda buğday ekiminden vazgeçebilirler." dedi.
Diğer bir açıklama ise Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar'dan geldi. Bayraktar, yaptığı açıklamada verimli alanların tarım sahası olarak kullanılması gerektiğini belirtti ve Türkiye'de işlenen tarım alanlarının %14 azaldığını söyleyerek, "Karayolları ve şehirlerin gelişimini planlarken, verimli tarım arazileri yerine daha verimsiz arazilerin kullanılması tercih edilmelidir." değerlendirmesinde bulundu.
