Rum basını son 3 gündür, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin (GKRY) İsrail’den aldığı “Demir Kubbe” bataryasını teslim aldığını yazıyor.
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, GKRY’nin ‘Demir Kubbe’ alımına ilişkin, “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne ve onun üzerinden Türkiye’ye ayar vermeye çalışanların Güney Kıbrıs’taki bu silahlanma tutkusunu da görmezden gelmelerini anlayamayız. Hatta tam tersine, Kıbrıs’a bu nasihatleri yapanların Güney'i nasıl silahlandırdıkları, nasıl oralarda birtakım üsleri tahkim ettiklerini biliyoruz.” dedi.
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş ve KKTC Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, TBMM'de ortak basın toplantısı düzenledi.
Kıbrıs meselesinin milli bir mesele olduğunu belirten Kurtulmuş, “Çok şükür geldiğimiz noktada artık olgunlaşmış, dirençli bir devlet olarak KKTC ortaya çıkmış oldu. Kıyamete kadar da KKTC'nin baki olmasını, Türkiye'yle birlikte müşterek hedeflere kol kola yürümesinin nasip olmasını temenni ediyorum. Her bakımdan Kıbrıs Türk halkının ve Kıbrıs Türk Devleti'nin yanında olduğumuzun bilinmesini teyit etmek istiyorum.” dedi.
KKTC İzole Edilmeye Çalışıldı
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile KKTC'nin beraber yaşama noktasında Kıbrıs Türklerinin üzerine düşen her türlü sorumluluğunu yerine getirdiğini ve fedakarlıklar ortaya koyduğunu vurgulayan Kurtulmuş, “Rum tarafının tek taraflı yaklaşımları, batılı ülkelerin oldu- bittiye getirmek için acele olarak attıkları adımlar ve hatta çifte standartlı bir şekilde gerçekleştirdikleri baskılarla KKTC uluslararası alanda izole edilmeye, çeşitli ambargolarla da ekonomik ve siyasi bakımdan zor durumda bırakılmaya çalışılmıştır. Çok şükür bugün geldiğimiz noktada KKTC güçlü bir devlet olarak ayaktadır.” dedi.
Aldıkları Silahların İşe Yaramaz Olduğunu Göreceklerdir
GKRY’nin ‘Demir Kubbe’ hava savunma sistemi alımına yönelik haberlere ilişkin değerlendirmesi sorulan TBMM Başkanı Kurtulmuş, şunları söyledi:
“Savaş lordları artık silahlarını satmak için yeni yerler arıyorlar herhalde, öyle görünüyor, yeter artık. Dünyayı kan gölüne çevirmiş olan bu savaş lordlarının, savaş araçlarını satarak bu bölgeyi daha fazla istikrarsız hale getirmemeleri gerekir. Kimin hangi silahı aldığı, alacağı bizi ilgilendirmez. Silahlanmanın durdurulmasını arzu ederiz. Ama ikide bir Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne ve onun üzerinden Türkiye'ye ayar vermeye çalışanların Güney Kıbrıs'taki bu silahlanma tutkusunu da görmezden gelmelerini anlayamayız. Hatta tam tersine, Kıbrıs'a bu nasihatleri yapanların Güney'i nasıl silahlandırdıkları, nasıl oralarda birtakım üsleri tahkim ettiklerini biliyoruz. Ne yaparlarsa yapsınlar, biz de elimizdeki bütün imkanlarla, isteriz ki Türk ve Rum halkı barış içerisinde kendi devletlerinin bayrağı altında kıyamete kadar huzur içinde yaşasınlar ama Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin huzurunu bozmak isteyen kimseye de müsaade etmeyiz. Bu anlamda Türkiye, kim karşısında olursa olsun bütün gücüyle Kıbrıs Türk halkının, Kıbrıs Türk devletinin yanındadır, yanında olmaya devam edecektir. Başkalarına silahlanmama uyarısında bulunuruz, kimden ne silah alacaklarına biz karar verecek değiliz. Aldıkları silahların da işe yaramaz olduğunu göreceklerdir.”