Bilindiği üzere aslında dünyaya her gün uzaydan irili ufaklı göktaşları düşüyor. Ancak dünyaya gerçek anlamda büyük bir göktaşı çarpması halinde neler olacağı da dinozorların başına gelenlere bakıldığında az çok tahmin edilebiliyor. Ancak neyse ki bu noktada gezegenimizin yardımına Güneş ve Jüpiter koşuyor. Bilindiği gibi Güneş ve Jüpiter, devasa kütleleri ile bize doğru gelen büyük meteorları kendilerine çekiyor ve bu dev göktaşları, Dünya’mıza ulaşmadan Güneş Sistemi içerisinde süzülüp gidiyor. Bu nedenle de Dünya, çok daha küçük göktaşları ile karşılaşıyor. Bu da meteorların ve göktaşlarının çok nadir görünmelerine neden oluyor.
Mars’tan Gelen Taşın Sırrı Belli Oldu!
2011 yılında Sahara Çölü üzerinde bulunan bir meteor, gezegenimize çok nadir meteor ulaştığı için oldukça önemli olarak değerlendiriliyor. Aslında bu meteoru daha da kıymetli kılan özelliği, onun Mars’tan gelmiş olması. Bilindiği üzere Mars’ta neler olduğunu görüp anlamak için Kızıl Gezegen’e çok sayıda araç gönderdik. “Siyah Güzel” ismi verilen “NWA 7034” numaralı göktaşı parçası da aynı zamanda insanlığın ele geçirdiği en eski Mars yapısını oluşturuyor. Uzun bir süredir merak uyandıran bu yapının sırrı sonunda ortaya çıktı. Bilim insanları söz konusu göktaşının kaynağını tespit ettiklerini duyurdu.
Siyah Güzel’in Nereden Geldiği Belli Oldu
Bilim insanlarının açıklamalarına göre bu göktaşının Mars’tan kopup geldiği yer “Karratha” ismi verilen bir kraterdi. Mars’taki bu bölgeye bu ismin verilme nedeni ise Avustralya’da bulunan Karratha’nın, en eski taş örneklerine ev sahipliği yapıyor olması. Bununla birlikte, farklı volkanik minerallerden oluşan jeolojik örneklere ise “breş” ismi veriliyor. Siyah Güzel isimi bu taş sayesinde de Dünya ile Mars yapıları kıyaslanabilecek ve iki gezegenin geçmişteki farklılıkları tespit edilebilecek.
4, 48 Milyar Yıl Öncesini Aydınlatabilir
Söz konusu araştırmanın başındaki isim olan, Curtin Üniversitesi’nden gezegenbilimci Anthony Lagain, insanlığın elindeki, bilinen en eski breş örneğinin 4, 48 milyar yıl öncesini aydınlatabileceğini belirtiyor. Lagain öte yandan bu bilgilerin bizim gezegenimiz için de çok önemli detaylar verebileceğini ifade ediyor. Zira Dünya’da tektonik hareketler, depremler ve toprak kaymaları yüzünden bu kadar eski örnekler bulunmuyor.
