Uzmanlar yemek yedikten sonra belirli bir süre yürümenin vücuda olan faydalarını oturan kişiler üzerinden karşılaştırma yaparak inceledi. İrlanda'nın Limerick Üniversitesinde yemek yedikten sonra ayakta duran, yürüyüş yapan ve oturan pek çok denek üzerinde inceleme yapıldı. İncelemenin sonuçları ise Times'ta yayınlandı.
KISA SÜRELİ AKŞAM YÜRÜYÜŞLERİ ETKİLİ!
Yapılan araştırma sonrasında ortaya çıkan verilerde akşam yemeği sonrasında hafif bir yürüyüş yapanların insülin ve kan şekeri seviyeleri düşük çıktı. Çok kısa süreli ayakta kalmalar da kan şekeri seviyesinde iyileşmeyi sağlarken insülin de etkisi pek de fark edilemedi.
DSÖ: “HER HAREKET ÖNEMLİ!”
Araştırmalar sonunda elde edilen verilerin Dünya Sağlık Örgütünün benimsediği: “Daha az otur daha fazla hareket et ve yapılan her hareketin önemini bil” sloganı ile eşdeğer olduğunu da gösterdi. Yemekten sonra kan şekeri seviyesinde yaşanan ciddi artışları kontrollü hale getirebilmek bu sayede mümkün oluyor.
“KISA MOLALI YÜRÜYÜŞLER KAN DOLAŞIMINI DESTEKLİYOR!”
Yemek sonrası kısa yürüyüşler insülin direncini destekliyor ve tip 2 diyabet hastalığının ilerlemesini durduruyor. Sıkı ve tempolu yürüyüşler yerine minimal hareketlerde oluşacak risklerin azalmasını etkiliyor. Özellikle belirli molalarla ayakta kalabilmek dahi kaslarda yaşanacak kasılmaları engellerken, kan dolaşımı seviyesini de düşürmeyi destekliyor.
30 DAKİKALIK DÜZENLİ YÜRÜYÜŞÜN FAYDALARI
Her gün düzenli olarak 30 dakika boyunca yapılan yürüyüş aktivitesi beden sağlığı kadar ruh sağlığına da iyi geliyor. Özellikle ileri yaşlarda oluşan hafıza kaybı ile Alzheimer hastalığı riski de bu sayede azalıyor. Düzenli yürüyüşler kişinin depresyon belirtilerini azalttığını ortaya koydu. Omurgayı düzeltip vücudun genetik yapısını da toparlıyor.
Haftanın en az 3 günü yürüyüş yapan kişilerde kalp sağlığı riskinin daha da azaldığı fark edildi. Vücut iltihaplanmalarını azaltarak, eklem ağrılarını kesiyor. Oksijen dolaşımını artırarak daha rahat solunum aktivitesi sağlıyor.