Stresli yaşamla doğru orantılı olarak risk faktörünün arttığı yapılan çalışmalar ile kanıtlanmış olan kalp krizleri, şimdilerde pek çok kişinin sorunu haline geldi. Kalp krizi riskini tamamen ortadan kaldırmanın mümkün olmadığını belirten Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. İsmail Polat Canbolat ise, riski azaltabilecek olan önlemleri sıraladı.
Kalp krizinde önce nedenin anlaşılması gerektiğine dikkat çeken Doç. Dr. Canbolat, “Kalp krizi kalbi besleyen atar damarların ani olarak tıkanmasıdır. Bu durum genellikle damar sertliğine bağlı olarak gelişir. Damar sertliği gelişiminin en sık sebepleri ise hipertansiyon, şeker hastalığı, sigara ve kolesterol yüksekliğidir. Yıllar içerisinde kalbi besleyen damarlarda plak oluşur. Bu plakların aniden yırtılarak tam veya tama yakın tıkanması kalp krizine sebep olur. Kalp krizi geçiren her üç kişiden biri daha hastaneye ulaşmadan hayatını kaybeder. Bu nedenle erken tanı ve tedavinin çok önemli olduğu kalp krizinde şikayetlerin geçiştirilmemesi ve hastaneye acil başvurulması gerekir” diye konuştu. Öte yandan Doç. Dr. Canbolat, açıklamalarının devamında kalp krizi semptomlarını sıraladı.
KALP KRİZİNDE EN ÇOK BU SEMPTOMLAR GÖRÜLÜYOR
Açıklamalarında, “Kalp krizi belirtileri çok çeşitli işaretlerle ortaya çıkabilir” diyen Doç. Dr. Canbolat, en sık görülen belirtileri ise; “Baskı, sıkışma tarzında genellikle üzerine biri oturmuş şeklinde tarif edilen 15 dakikadan uzun süren göğüs ağrısı. Omuz, kol, sırt, boyun, çene, dişler veya üst karın bölgesine yayılan ağrı veya rahatsızlık hissi” olarak sıraladı. Ardından nadir görülen ama ani gelişen şikayetlerden bahseden Doç. Dr. Canbolat, “Bulantı ve soğuk terleme. Ciddi nefes darlığı. Baş dönmesi, sersemlik hissi” dedi. Kalp krizini önlemek için riski azaltmak gerektiğine dikkat çeken Doç. Dr. Canbolat, kalp krizi riskinin tamamen ortadan kaldırılamayacağını hatırlatarak şu ifadeleri kullandı:
“Kalp krizi riskimizi büyük ölçüde azaltabiliriz, fakat tamamen ortadan kaldıramayız. Sağlıklı yaşam olmazsa olmazımızdır. Normal kiloda kalmaya gayret etmek, sağlıklı beslenmek, sigarayı bırakmak, uyku düzenine dikkat etmek, fiziksel aktivite yapmak ve düzenli kontrole gitmek ilk adımlarınız olmalıdır.”
BELİRTİLER 15 DAKİKAYI AŞARSA HEMEN UZMANA BAŞVURULMALI
Kalp krizi geçirilmesi halinde mutlaka bir uzmana başvurulması gerektiğini belirten Doç. Dr. Canbolat, belirtilerin 15 dakikayı aşması halinde yapılması gerekeni; “İlk yapmanız gereken belirtileri geçiştirmeden yardım istemektir. Eğer yalnızsanız en yakınlarınızı aramaktan çekinmeyin. Maalesef özellikle yaşlı bireyler, yakınlarını rahatsız etmemek adına şikayetlerini geçiştirme çabasına girerler. Oysa şikayetlerden birini hissediyorsanız aile bireylerinize muhakkak haber verin. Tek başınıza araba kullanarak hastaneye gitmeye çalışmayın. 112'yi arayın. Eğer araba kullanırken yukarıda belirtilen şikayetleri yaşarsanız yol kenarına park etmeye çalışın ve yardım isteyin” diyerek açıkladı. Sözcü’ye verdiği röportajı vatandaşları dil altı ilaçları ve sosyal medya paylaşımlarına karşı uyararak bitiren Doç. Dr. Canbolat, şöyle dedi:
“Kuvvetli öksürmekle kalp krizini durdurmak mümkün değildir. Sosyal medyada bu ve buna benzer güvenilir sağlık kuruluşları tarafından önerilmeyen bilgilere itibar etmeyin. Tansiyonunuzu bilmiyorsanız dil altı denilen tansiyon düşürücü ve göğüs ağrısını azaltıcı ilacı kullanmayın. Kalp krizi sırasında tansiyonunuz normalden daha da düşük olabilir. Dil altı kullanmanız durumu daha da kötüleştirebilir.”