Antalya’ya Bir Rakip De Adana Oldu! Adana’ya Önlenemez Akın Sürüyor
Yüzyıllardır Türkiye'nin kültürel açıdan zengin illerinden biri olan Adana, günümüzde de farklı bir nedenle dünya çapında dikkat çekiyor. Fakat bu sefer çok farklı bir sebeple ilgi çekiyor! İşte Adana'nın ziyaretçi akınına uğramasının asıl nedeni...
Adana, yüzyıllardır Anadolu, Mezopotamya ve Doğu Akdeniz arasında köprü vazifesi üstlenen konumuyla, farklı kültürlerin buluştuğu bir merkez olarak önemli bir rol oynamıştır. Özellikle 19. ve 20. yüzyıllarda, Adana Ovası'ndaki yoğun yerleşim, tarım ve sanayi alanlarında büyük ilerlemelere ve bölgenin kültürel zenginliğinin artmasına neden olmuştur. Yüzyıllardır Türkiye'nin kültürel açıdan zengin illerinden biri olan Adana, günümüzde de farklı bir nedenle dünya çapında dikkat çekmektedir. Ancak bu seferki neden oldukça farklıdır.
Adana Çukurova, Türkiye'nin en verimli ovaları arasında yer alıyor ve çeşitli tarım ürünlerinin yetiştirildiği önemli bir bölgedir. Bu verimli topraklarda pamuk, buğday, ayçiçeği, zeytin, nar, mısır, narenciye, muz, kivi, baklagiller, şekerkamışı, patates, domates, biber, marul, lahana, soğan, pirinç, soya, üzüm, yerfıstığı, bakla, börülce, fasulye, badem, karpuz, kavun, yenidünya gibi birçok çeşitli ürün yetiştirilmektedir. Adana, Türkiye'deki mısır ve soya fasulyesinin yüzde 50'sini, yerfıstığının yüzde 34'ünü ve portakalın yüzde 29'unu üretmektedir. Bu geniş ürün yelpazesiyle Adana, tarım açısından ülkenin önemli bir merkezi konumundadır.
GASTRONOMİ KENTİ
Tarımdaki yeri kadar yemekleriyle de ünlü olan Adana'nın lezzetleri de artık tüm dünyaya yayıldı. Kendine has yemek kültürüyle dikkat çeken Adana, özellikle kebap hayranlarını gerek yurtiçinden gerek yurtdışından kendine mıknatıs gibi çekiyor.
Ayrıca narenciye cenneti olarak tanımlanan Adana, her sene baharın gelişini Türkiye'de ilk ve tek karnaval olan Portakal Çiçeği Karnavalı'yla kutluyor. Nisan ayında kentin tüm sokak ve caddelerini turuncuya boyayan karnaval, Adana'nın en simgesel etkinlikleri arasında yer alıyor.
Bunun yanı sıra ülkemizde karpuzun da ana yurdu Adana ve Çukurova bölgeleridir. Hal böyle olunca buralarda karpuz için de Adana Karpuz Festivali'yle kutlama yapılmaktadır.
FESTİVALLER DİYARI
Ülkemizin en köklü film festivalleri arasında yer alan "Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali", 1969 yılından bu zamana kadar sinemaseverleri, yönetmenleri ve oyuncuları bir araya getiriyor. Festival, kentin kültür sanat alanına da önemli katkılar sağlıyor. Ayrıca, bu festival sayesinde Türk sineması da fazlasıyla gelişiyor.
Festivalde Türkiye ve yurt dışından birçok tiyatro grubu sahneye çıkıyor. Uluslararası Rhapsodi Adana Piyano Festivali ve Yarışması da her sene Mart ayında kentte düzenleniyor. Ayrıca, kentin sanat ve kültür sahnesinin canlı tutulmasını sağlayan diğer etkinliklerden Adana Komedi Oyunları Festivali, Jakaranda Kültür ve Sanat Festivali ve doğa ile fotoğraf tutkunlarını buluşturan Pozantı Belemedik Doğa ve Fotoğraf Festivali de her yıl düzenleniyor.
Bölgede bunların yanı sıra yıl boyunca bazı geleneksel festivallerde düzenlenmektedir. Bunlardan bazıları Uluslararası Çukurova Yörük Türkmen ve Hıdırellez Festivali, Adana Geleneksel El Sanatları Festivali, Geleneksel Kızıldağ Karakucak Güreş Müsabakaları, doğa ve adrenalin sporlarını sevenler için de Yumurtalık Kiteboard Festivali, Toroslar Aladağ Bisiklet Festivali, Havacılık ve Yamaç Paraşütü Festivali bulunuyor. Kış mevsiminde ise Kızıldağ Kar Festivali ile Aladağ Kardan Adam Festivalidir.
Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Adana'yı ve projelerini anlatırken şu sözleri kullanıyor:
“Adana zaten sanatın ve kültürün kentiydi, biz Adana’yı festivaller kenti haline getirdik” diyen Başkan Karalar, şu ifadelere yer veriyor: “Adana şimdi sanatıyla, sinemasıyla, kültürüyle, tarihi ve doğasıyla, enfes lezzetleriyle, festivalleriyle konuşuluyor. Adana, verimli toprağı ve topraktan mutfağa uzanan güzel ürünleri ile tarihi lezzete evrilmiş, köklü, kadim bir kent.
Olağanüstü güzel ve çok sayıdaki zenginliği bir arada barındırıyor. Adanalılar bu güzellikleri Türkiye ve dünyayla paylaşmak istiyor. Biz bu güzelliklerin Adana’mıza getirisini artırmak için yoğun çaba sarf ediyoruz. Adana’nın bu özelliklerini, güzelliklerini tanıtmaya yönelik yaptığımız çalışmalar Adana’yı başka bir noktaya getirdi. Çalışmalarımız kent ve ülke ekonomisine de katkı koyuyor."
FESTİVALLERLE KONUŞAN KENT
Adana'nın zaten sanat ve kültürün kenti olduğunu, kendi çalışmalarıyla festivaller kenti de yaptıklarını belirten Başkan Karalar, “Adana şimdi sanatıyla, sinemasıyla, kültürüyle, tarihi ve doğasıyla, enfes lezzetleriyle, festivalleriyle konuşuluyor. Adana, verimli toprağı ve topraktan mutfağa uzanan güzel ürünleri ile tarihi lezzete evrilmiş, köklü, kadim bir kent. Olağanüstü güzel ve çok sayıdaki zenginliği bir arada barındırıyor.
Adanalılar bu güzellikleri Türkiye ve dünyayla paylaşmak istiyor. Biz bu güzelliklerin Adana’mıza getirisini artırmak için yoğun çaba sarf ediyoruz. Adana’nın bu özelliklerini, güzelliklerini tanıtmaya yönelik yaptığımız çalışmalar Adana’yı başka bir noktaya getirdi. Çalışmalarımız kent ve ülke ekonomisine de katkı koyuyor.
TÜRK SİNEMASININ VAZGEÇİLMEZ COĞRAFYASI
Sinema ve sinemaya ilham veren, edebiyat alanında çok önemli isimler yetiştirmiş olan Adana’mız, Türk sineması için vazgeçilmez bir coğrafya olma özelliğini geçmişten günümüze gururla taşıyor. Ülkemizde çekilen filmlere konu, mekân ve insan kaynağı ile hem ev sahipliği yapan hem de film endüstrisinin ülkemizdeki gelişiminde Adana’mızın tanınmasında önemli katkıları olan ‘Adana Altın Koza Film Festivali’nin 30’uncusunu bu yıl 18-24 Eylül arasında gerçekleştireceğiz.
Festivalin bu yılki ‘Onur Ödülleri’, 60 yılı aşkın süredir sanat dünyasında derin izler bırakmış, Türk sinemasının ve tiyatrosunun usta isimleri Cihan Ünal ve Perran Kutman’a veriliyor. ‘Orhan Kemal Emek Ödülleri’ ise bu yıl Türk sinemasına sesiyle büyük emeği geçen Belkıs Özener ile senarist, yazar ve yönetmen Ahmet Soner’e verilecek.” ifadelerini kullandı.
GÖBEKLİTEPE'YE YENİ RAKİP
Kente, yeni dünya turizmindeki trendlere göre müze ve botanik kafeler kazandırdıklarını da aktaran Karalar, şunları anlattı:
“Tarihi bir yapının restorasyonunun ardından oluşturduğumuz Bülent Ecevit Müzesi ve Meyan Botanik Kafe’nin açılışını yaptık. Bülent Ecevit Müzesi, tarihi bakımdan önemli bir destinasyonda bulunuyor. Antik Çağ, Roma, sonrasındaki kavimler, Osmanlı dönemi gibi önemli medeniyetlere ev sahipliği yapan bölgedeki kazılara destek sağladık.
Burası bir Göbeklitepe olmaya aday nokta. Tarihi zenginliklerimizi gelecek nesillere taşımamız gerektiğinin bilincindeyiz. Dünyadaki turizm trendlerinde artık tematik müzelere önem veriliyor. Ecevit çiftinin manevi evlatları Engin Nuhut’ta bulunan Bülent Ecevit’e ait özel eşyalar, Büyükşehir tarafından alındı ve oluşturulan müzede sergilenmeye başlandı. Müzede sergilenen eşyalar arasında merhum Bülent Ecevit’in son sigarasından şapkasına, Yaser Arafat’ın hediye ettiği Kur’an-ı Kerim’den cezaevindeyken kendi yaptığı tespihe kadar geniş yelpazede eşya mevcut.
Müzenin giriş bölümündeki avlu ‘Meyan Botanik Kafe’ olarak dizayn edildi. Adana’da meyan kökünden yapılan Aşlama içeceği ünlüdür. Meyan kökü olarak bilinen bitki Çukurova bölgemizde doğal olarak yetişiyor. Kafede bu bitkiden üretilen çeşitli ürünler ile bölgemiz doğasında yetişen şifalı bitki çaylarını bulmak mümkün.”
HER ŞEYDEN ÖTE SPOR KENTİ
Adana'da spora verdikleri öneme ve bu kapsamda yaptıkları çalışmalara değinen Karalar, “Adana deyince artık akla her türlü güzelliğin yanında bir spor kenti de geliyor. Çocuklarımız yaz boyunca, eğitmenlerinin gözetiminde spor yaparak sokağın muhtemel tehlikelerinden kurtuluyor. Bu yıl 13 branşta yaklaşık 30 bin çocuğumuza ulaşacağız. Yaz boyunca 40 yüzme havuzunda 10 bin çocuğa da yüzme eğitimi veriliyor. Böylece Adana’da yaz aylarında yaşanan boğulma olaylarının azaltılmasını hedefliyoruz” dedi.
ÇİFTÇİYE TAM DESTEK
Karalar, tarımsal kalkınma konusunun da kendileri için çok önemli olduğunu belirterek, “Çilek fidesinden harnup fidanına, lavanta fidesinden yonca tohumuna, domates fidesinden buzağı yemine, üzüm bağından organik gübreye, arı kovanından ceviz fidanına, güneş panelinden hayvan ilacı ve aşısına kadar geniş yelpazede desteklerimizi merkez ve kırsal ilçelerde üreticilerimize ulaştırıyoruz. Rutin belediyecilik anlayışının dışında çalışmaya, sosyal belediyeciliğin en güzel örneklerini sergilemeye devam ediyoruz. Tarım ve hayvancılığın gelişmesi, güçlenmesi için büyük çaba sarf ediyoruz” bilgilerini verdi.
ADANA ŞİDDETTEN ARINDIRILMIŞ MOR YERLEŞKE
Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu tarafından başlatılan Mor Yerleşke Projesi'ni destekleyen protokolde imzaları olduğu bilgisini veren Karalar, “Kadına şiddetin arttığı bir dönemde bu yerleşke çok önemli. Kadınların erkeklerle eş ve eşit olduğu, demokratik bir ülkede yaşamak istiyoruz. Güney Yıldızı Parkı’nda bulunan Mor Yerleşke’nin açılışını yaptık.
Şiddetten arınmış güvenli alan olarak kurulan Mor Yerleşke’de depremden etkilenen kadınlar, çocuklar, bakıma muhtaç yaşlılar ve engelli bireylerin koşullarının iyileştirilmesi, psikososyal destek sağlanması, mağduriyet ve travmalarının ortadan kaldırılması, sağlık taraması yapılması hedefleniyor” dedi.