Cüneyt Arkın'ın Vefatı Sır Perdesini Araladı! 50 Yıl Önce Doğan Kızına Yazdığı Duygusal Mektup...

Usta sanatçı eşi Betül Cüreklibatır ile tanışmadan önce Güler Mocan ile ilk evliliğini gerçekleştirmişti. Okul arkadaşı olduğu Mocandan Filiz Canlı adı verilen bir kızı dünyaya geldi. Uzun yıllardır medyanın da gündeminde bulunmayan bu isim yıllardır görüşmemelerinden kaynaklı olarak pek de bilinmiyordu. Ancak tarihin tozlu sayfalarından 1968 yılına ait Cüneyt Arkın'ın kızı Filiz'e yazmış olduğu bir mektup ortaya çıktı.

Cüneyt Arkın Son Yolculuğuna Uğurlandı!

Cüneyt Arkın ani bir şekilde sabaha karşı evinde rahatsızlandı ve hastaneye kaldırıldı. Yapılan müdahaleler 85 yaşındaki oyuncuyu hayatta tutmaya yetmedi. 30 Haziran günü son yolculuğuna uğurlanırken Zincirlikuyu mezarlığına defnedildi. Teşvikiye Camiinde kılınan öğle namazı ile defin işlemi sevenleri ile beraber gerçekleştirildi.

Cüneyt Arkın'ın cenaze töreninde tüm sevenleri akın akın törene geldi. Eşi tüm taziyeleri kabul etti. Çocukları da oradaydı. Pek çok Belediye Başkanı, Milletvekili ve Parti kurucusu da cenazede yerini alıyordu. Cenaze namazı kılındıktan sonra Zincirlikuyu mezarlığına defnedildi. Mezarının başında eşi Betül Arkın gözyaşlarına boğuldu.

Ölümü Ardından Sır Perdesi Aralandı!

Cüneyt Arkın'ın ölümünün ardında sır perdesi aralandı. Filiz adında bir kızı olduğu sosyal medyada yansıdı. Genellikle sosyal medya hesabı üzerinden eşi ve iki oğlu ile pozlar veren ve aile sevgisini tüm takipçilerini hissettiren Cüneyt Arkın'ın geçmişte yaptığı ilk evliliğinden bir kızı olduğu söyleniyor. 1964 yılında ilk evliliğini sınıf arkadaşıyla gerçekleştirdi. Güler Mocan ile yapılan evlilikleri kısa sürdü. Çift ayrılma kararı aldı. 1966 yılında kızları Filiz dünyaya geldi ancak ayrılık kararı alındıktan sonra aralarındaki bağ koptu ve Cüneyt Arkın kızıyla yaklaşık 50 yıldır hiçbir şekilde görüşmedi.

"Bir Babadan Çocuğunu Hangi Kuvvet Ayırır?"

Magazine bomba gibi düşen bir diğer haber ise 1968 yılında kızı Filiz'e yazmış olduğu mektup oldu. Beyaz TV'de Beyaz Magazin isimli programda yeniden ele alındı. Mektupta kızına seslenişi tüm yürekleri hüzne boğdu. Flizim diye başlamıştı. "Annen seni bana göstermiyor. Bugün bayramın 1.günü. Telefonları açmıyor. Yüzüme kapatıyor, mektuplarımı okumuyor" diye başladığı mektupta kızına olan özlemini dile getiriyor. "Onlar kapıyı açmasa da açmayacaklarını bilsem de yine buradayım" diyordu.

Mektubun devamında: "Annen camdan dahi seni göstermiyor" yazıyordu. "Bir babadan çocuğunu hangi kuvvet ayırır? Buna hangi yürek razı kalır? Dünyanın bütün kurşunları yüreğime sıkılmış gibiydi" diye devam eden mektup duygu dolu ve özlem doluydu.

"İşimi Aşağılayıcı ve Basit Buluyordu!"

Mektupta ayrılık nedenleri de yer alıyordu. "Bu bizim kaderimiz" dediği mektuba: "Acı çekiyordum yalnızdım" diye başlıyor ve sonrasında: "Türk sinemasına duymuş olduğum istek annen tarafından gereksiz görülüyordu. Basit ve aşağılayıcı buluyordu. Bu konuda teyzelerin de aynı fikri düşünüyordu." diye devam ediyordu.

Cüneyt Arkın mektubunda "Ya anneni ya işimi kazanmalıydım. İşimi kazansam anneni kaybettiriyordu bana" diye eklemişti.

Mektubun devamında: "Bana dön diye yalvarmam lazımdı fakat yapamadım. Bunları sen de bileceksin. Asla anneni affetmeyeceksin" dedikten sonra mektubu sonunda: "O sevgiye bağlı kalmaya küçük gördü şimdi benden daha yalnız" diyerek bitirdi.