Aman dikkat! Sivrisinekten daha beter soktuğu yeri felç ediyor önleminizi alın

Sivrisineklerle karşılaştırıldığında çok daha fazla rahatsızlık veren ve kaşıntıya sebep olan tatarcıklar, tam anlamıyla bir zorluğun simgesidir. Peki tatarcılar hangi hastalıklara neden oluyor?

Abone ol
Haberin Devamı İçin Tıklayınız

Genelde sivrisineklerle karıştırılan fakat "bu ağrı başka bir şey" ya da "ne zaman tüm vücudumu ısırma fırsatını buldu?" sorularını sormamıza yol açan tatarcıklar, aslında kendi özgün nitelikleri ile fark yaratır.

Halk dilinde yakarca adı verilen bu varlıklar hakkında bilmeniz elzem olan unsurlara bir göz atalım.

Tatarcıklar, çift kanatlılar grubuna mensup zararlı bir böcek türüdür.

Bu varlıklar özellikle gece vakitlerinde harekete geçerler ve gün boyunca karanlık, nemli alanlarda saklanırlar. Sivrisineklere nazaran ısırıldığınızda daha fazla acı hissettirir ve kan emerler. Dahası, Leishmania adlı bir hastalığın taşıyıcısı olabilen tek hücreli canlılara ev sahipliği yapabilirler.

 

BU HASTALIKLARA SEBEP OLABİLİR

Türkiye'nin özellikle Ege bölgesinde yoğun olarak bulunan tatarcıklar, insan sağlığı için en riskli böcek türleri arasında kendine yer bulur. Çok kısa bir süre içinde, vücudun birçok bölgesini ısırarak ciddi kaşıntı ve kabarcıklara yol açabilirler.

Ayrıca ısırıkların yerinde eklem ağrısı olabilir ve vücut, kısa süreli ateşle mücadele etmek zorunda kalabilir. Tatarcık Humması ve Şark Çıbanı gibi hastalıklara davetiye çıkarabilirler.

Bu canlıların belirgin bazı özellikleri, onları sivrisineklerden ayırt etme noktasında oldukça önemlidir.

 

Yakarcaların erişkinleri, genellikle 2-5 mm uzunluğundadır ve son derece uzun bacaklara sahiptirler. Tüm vücutları, kanatları dahil, tüylerle kaplıdır ve kan emmeden önce çevrelerinde yapacakları kısa sıçramalar, onların en tipik davranışlarıdır.

Bu canlılar yaşamlarını genellikle sıcak deniz kıyısı şehirler, dağlık köyler, nemli ve tropik ormanlar ve hatta çöllerde devam ettirebilirler. Hatta Orta Asya'nın 50°C sıcaklıklarına bile dayanabilirler. Hem erkek hem de dişi tatarcıklar, enerji kaynağı olarak bitkilerin şekerlerine bağımlıdırlar ve gece karanlıkta beslenmeyi tercih ederler.

Sivrisineklerde olduğu gibi, sadece dişiler yumurtalarını geliştirebilmek için insan ve hayvan kanını emerler. Ancak bazı tatarcık türleri, bir kez kan emdikten sonra yumurtlama süresine kadar kan emmezler.

 

Tatarcıklar gündüzleri gölgeli, nemli ve bitki artıklarıyla dolu bölgelerde zaman geçirirler. Kan emdikten 3 ila 8 gün sonra, bu yaşadıkları alanlara, ortalama 100 adet yumurta bırakırlar. Bu yumurtalar yapışkan bir yapıya sahiptir ve bu formu sayesinde bırakıldıkları yerlere yapışırlar.

Yumurtaların açılması genellikle geceleri, 5 ila 20 gün içinde gerçekleşir. Yumurtalardan çıkan larvalar, yaprak küfü, hayvan dışkısı ve böcek parçaları ile beslenerek, 45-50 gün içinde ergin hale gelirler.

Tatarcıkların hareketleri, yaklaşık 100 metre yarıçapında bir alanla sınırlıdır. Sinek ve böcek ilaçlarına başvurduğumuz yaygın öldürme yöntemleri, bazen maalesef etkili olamaz. Çok sayıda alt türleri olduğu için, bazı türleri bu ilaçlara bile direnç gösterebilir.

Antalya’da Yarın Okullar Tatil Edildi MİT Başkanıyla Ne Konuştuğunu Açıkladı Doğum Kontrol Hapı İçen Adam Güldürdü 3. Dünya Savaşına Hazır Olmalıyız İkinci El Arabada Pes Dedirten Dolandırıcılık DEM Partili İki İlçe Yöneticisi Tutuklandı