10 Etkili Yöntem ile Tüm Yüz Tüylerinizden Zahmetsizce Kurtulun!

Yüzdeki en etkili tüy alma yöntemleri konuşulduğunda, genellikle ağda ve cımbız ilk akla gelenler olur. Ancak aslında cildinizi bebek gibi pürüzsüz ve yumuşak bırakmanın, uzman onaylı 10'dan fazla yolu bulunmaktadır. Kaşların şekillendirilmesinden dudak üstü tüylerinin alınmasına kadar, sinir bozucu yüz tüylerinden kurtulmanın profesyonel olarak kabul görmüş yöntemlerini öğrenmek için kapsamlı bir rehber sunuyoruz...

1. Ağda

Ağda, yüzdeki tüyleri gidermek için sert veya yumuşak ağda uygulanmasını içeren ve akla ilk gelen yöntemdir. Avrupa Ağda Merkezi'nin eğitim müdürü Gina Petak, ağdanın amacının vücut tüylerine yapışarak, kökünden ayırması olduğunu söylüyor. Bu uygulama, zamanla sert kılların önlenmesine yardımcı olarak cildin daha uzun süre pürüzsüz kalmasını sağlar.

 Petak, ağda randevunuzdan önce tüylerinizin yaklaşık 0.6 cm uzunluğunda olmasını öneriyor, böylece ağdanın tutunması daha kolay olacaktır. Ayrıca ölü derilerden kurtulmak ve daha pürüzsüz bir bitiş elde etmek için yüzünüze bir gün önce (ve takip eden haftalarda) peeling yapmanız da önerilen başka bir taktik. Ek olarak profesyoneller, ağdadan hemen sonra cildi tahriş edebilecek aktivitelerden (yüzme gibi) ve kese kullanımından kaçınılması gerektiğini söylüyor.

2. Şekerleme (Sugaring)

Çoğu cilt tipi için güvenli olan ve “sugaring” olarak bilinen şekerleme yöntemi, ağdanın daha yumuşak bir versiyonu olarak kabul edilir – ancak bir miktar kızarıklığa, tahrişe veya kaşıntıya neden olabilir. Özellikle hassas cilde sahip kişilerde bu yöntem şişlik veya kızarıklık yaratabilir. Vücut tüylerini kökünden alan şekerleme yöntemi limon, su ve şekerin ısıtılıp macun kıvamına gelmesiyle yapılır.

Lisanslı estetisyen Courtney Rashidi'ye göre ağda ve şekerleme arasında iki temel fark var. Ağda genellikle tüylerin uzama yönünde uygulanır ve daha sonra diğer yönde çıkarılır. Ancak şekerleme yönteminde, macun kılların büyüme yönünün tersine yerleştirilir ve çıkarma işlemi doğal tüy büyümenizle aynı yönde olur. Ayrıca şeker macunu ağda gibi cilde yapışmaz, dolayısıyla ciltte tahrişe veya kıl köklerinin kırılmasına neden olmaz.

Ağdada olduğu gibi Rashidi, randevunuzdan birkaç gün önce cildinize peeling yapmanızı ve nemlendirmenizi önerir, böylece tüyler kökünden düzgün bir şekilde uzaklaştırabilir. Eğer bu işlemi dışarıda yaptırıyorsanız uzmanlar, işlem sırasında ne kadar gergin olursanız o kadar acı verici olacağını söylüyor. Tedavi sonrası bakım konusunda ise uzmanlar, tahrişi önlemek için egzersizden, kokulu losyonlardan ve doğrudan ısıdan 24 saat boyunca kaçınılmasını tavsiye ediyor.

3. İp

Yine klasikleşmiş eski bir epilasyon türü olan iple alma, hem bıyık hem kaş bölgesinde oldukça yaygın şekilde kullanılır. Tüyleri cımbızdan daha hızlı bir hareketle koparmak için iki uzun iplik birlikte bükülür. İplikle almanın kolaylığında başka bir faydası var mı derseniz: kesin bitişi.

Rashidi, iplerin cilt boyunca hareket etme hızının tahriş ve kıl dönmesi olasılığını azalttığından, bu yöntemin hassas veya akneye yatkın cilde sahip olanlar için ideal olduğunu söylüyor. Yüzünüzdeki tüyleri ilk kez iple alıyorsanız: acı verebilir ve alışmanız biraz zaman alabilir. Ancak bu yöntemin sonuçları dört haftaya kadar kalıcı olabilir.

4. Dermaplaning

Dermaplaning, cildin üst katmanını ve şeftali tüylerini nazikçe tıraş etmek için tasarlanmış, yüzü pürüzsüzleştirip parlaklaştıran bir epilasyon yöntemidir. Lisanslı bir estetisyen tarafından bir muayenehanede yapılabileceği gibi, evde uygun bir dermaplaning cihazıyla da yapılabilir. Bu uygulama evde yapıldığında ise genellikle 10 dakikadan fazla sürmüyor.

Dermaflash markasının kurucusu Dara Levy, dermapen ile işe başlamadan önce yüzünüzü temizlemenizi ve ardından hafifçe kurulamanızı öneriyor. Daha sonra, boştaki elinizle cildinizi gergin tutarken diğer elinizle cihazı kısa, hassas hareketlerle aşağı doğru hareket ettirmeniz gerekiyor.

Cilt bakımınızın doğal akışına devam etmenin güvenli olup olmadığı konusunda endişelenmenize gerek yok. Kullandığınız serumların, nemlendiricilerin veya maskelerin çoğunu dermaplaning sonrasında da kullanmaya devam edebilirsiniz – hatta makyajınızın daha da pürüzsüz bir şekilde uygulandığını görebilirsiniz. Teknik olarak herhangi bir sıkıntı olmamasına rağmen Levy, tahriş olasılığını en aza indirmek için yine de retinol kullanmadan önce en az 24 saat beklemenizi tavsiye ediyor.

5. Cımbız

Cımbız, yüzeydeki saçları koparmak için kullanılan, yine yaygın bir yöntemdir. Kulağa kolay gelse de, cımbızdan en iyi şekilde yararlanmanın bazı yolları vardır. Rashidi, cildinizin tertemiz olduğundan emin olmanızı tavsiye ediyor, böylece her kılı en iyi şekilde kavrayabilirsiniz. Ayrıca bakteriyel transfer olasılığını azaltmak için cımbızınızı sterilize etmenizi de şiddetle tavsiye ediyor.

Profesyoneller, bu yöntemde kıl folikülün kökten alındığından emin olmak için her bir kılı cilde mümkün olduğunca yakın şekilde koparmayı tavsiye ediyor. Yani eğer cımbızı kıl folikülünün ucuna yerleştirirseniz, bu kılların kırılma olasılığını artırır.

6. Epilasyon yayı

Epilasyon yayları karmaşık bir epilasyon aracı gibi görünebilir, ancak aslında kullanımları oldukça kolaydır; bunları cımbız ve iplik geçirmenin bir kombinasyonu olarak düşünün.

Uzmanlar, iple alma yönteminde olduğu gibi, kıl dönmesi riskini azaltmak için epilasyon yayı kullanmadan önce yüzünüze peeling yapmanızı öneriyor. Bu yaylar, üst dudak, çene ve yanaklardaki kılları gidermek için idealdir. Kıl hedefleme anlamında ideal olmadıklarından, profesyoneller bu aletleri kaşlarınızda kullanmanızı önermiyorlar.

7. Tüy dökücü kremler

Kurul onaylı dermatolog Morgan Rabach'a göre tüy dökücü kremler, tüyleri köküne kadar eriten bileşenlerin bir karışımını içeriyor. Mount Sinai Tıp Fakültesi'nde kurul onaylı dermatolog ve dermatoloji klinik profesörü yardımcısı Jeannette Graf, tüyün protein yapısındaki bu bozulmanın, saçın kolayca dökülmesine yol açtığını söylemiş.

Graf, cilt tipinize ve seçtiğiniz markaya bağlı olarak tüy dökücü kremlerin cildi tahriş edebileceği veya olumsuz dermatolojik reaksiyonlara neden olabileceği konusunda uyarıyor. Bu yüzden aksi bir reaksiyon olup olmadığını görmek adına seçtiğiniz ürünü kolunuzda test edebilirsiniz. Eğer bir gün sonra herhangi bir reaksiyon oluşmamışla, kremi güvenle yüzünüzde kullanabilirsiniz demektir.

8. Reçeteli kremler

Epilasyon için devlet tarafından onaylanan bazı reçeteli kremler vardır. Bu kremler saç büyümesini en erken aşamasında durduruyor. Dermatolog Graf, ayrıca kremin ancak sürekli kullanıldığında işe yaradığını söylüyor. “Aksi takdirde kıllar tekrar uzar,” diyor.

Graf, reçeteli kremlerin son derece hassas cilde sahip kişiler için olduğunu ve çoğunlukla belirli ihtiyaçlara hitap ettiğini söylüyor. Bunun aksine, reçetesiz satılan tüy dökücü kremlerin daha genel olduğunu ve "herkese uyan tek formül" olduğunu da belirtiyor.

9. Lazer epilasyon

Hem profesyonel hem de evde uygulanabilen diğer bir popüler seçenek ise lazer epilasyondur. Kurul onaylı dermatolog Marisa Garshick "Lazer kullanmak daha hedefe yönelik bir tedavi sunduğundan, tıraş veya ağdadan kaynaklanabilecek tahriş veya şişlik potansiyelini azaltır." Yüzdeki kıl döngülerinin vücuttaki kıllardan daha kısa olduğunu unutmayın, bu nedenle her sekiz yerine dört haftada bir gelmeniz gerekecektir.

Koyu tenli kişiler, yalnızca cilt tonlarına uygun dalga boyunu ve frekansı sağlayan cihazların bulunduğu lazer epilasyon sağlayıcılarını tercih etmelilerdir. Rabach, randevunuzdan önceki hafta retinol, peeling ve doğrudan güneşe maruz kalmaktan kaçınmanızı ve sonrasında (ve tabii ki her zaman) güneş koruyucu kullanmanızı önerir.

10. Elektroliz

Daha kalıcı bir çözüm için ise uzmanlar elektrolizi önermektedir. Elektroliz, kılları gidermek ve yenilerinin büyümesini durdurmak için foliküllere elektrik akımları göndermeyi kapsayan bir yöntemdir. Graf, "Birçok kişi elektrolizi tercih ediyor çünkü bu, hassas bölgeleri güvenli bir şekilde hedefleyebilen kalıcı bir tedavidir" diyor.

Elektroliz, tamamlanması için tam kararlılık gerektiren, biraz uzun bir süreçtir. Dermatolog, aylık bir seansın 15 dakikadan bir saate kadar sürebileceğini ve tedavi edilen kılların boyutuna ve sayısına bağlı olarak 10 ila 30 seanstan sonra  tamamen yok olmasının mümkün olduğunu söylüyor.